ARDIÇ: ANKARA’NIN MOBİLYA SEKTÖRÜ BİR DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM İHTİYACI İÇİNDE
Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) iş birliğinde düzenlenen “Ankara Mobilyasının Geleceği” başlıklı “Mobilya Sektör Buluşmaları” ASO Zafer Çağlayan Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.
ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ev sahipliğinde yapılan toplantıya TİM Başkan Vekili ve MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, ASO Başkan Yardımcısı Mete Çağlayan, ASO Başkan Yardımcısı ve TOBB Mobilya Ürünleri Meclis Başkanı Ercan Ata, ASO Yönetim Kurulu Üyesi Levent Akçakoca, mobilya sektörünü temsil eden meslek kuruluşlarının başkanları ve yöneticileri ile ASO Üyesi sanayiciler katıldı.
ASO Başkanı Seyit Ardıç, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, mobilya üretiminin, yalnızca endüstriyel faaliyetle sınır kalmadığını, kültür, emek ve ustalık geleneğinin de ifadesini olduğunu söyledi. Ardıç, ‘Dünya mobilya piyasasından daha fazla pay almak ve Türk mobilyasını farklı kültürlerle tanıştırmak amacıyla, çırağından ustasına kadar her kademede alın teri döken gurur duyacağımız bir sektörümüz var” ifadelerini kullandı.
ARDIÇ: MOBİLYA SEKTÖRÜNDE BÜYÜK BİR POTANSİYELE SAHİBİZ
Dünya mobilya üretiminde Çin, Almanya, İtalya, ABD ve Polonya’nın yalnızca üretim hacmi ile değil; yüksek kalite standartları, güçlü markalaşma stratejileri, inovatif tasarım anlayışı ve global pazara hızlı entegrasyon kapasiteleri ile rekabette öne çıktıklarını belirten Ardıç, “Bu ülkelerin küresel pazardaki güçlü konumlarını pekiştirmelerine karşın Türkiye, mobilya üretiminde hâlen büyük bir potansiyele sahip, ancak bu potansiyeli stratejik bir vizyon çerçevesinde üreticilerimizin bilgi, donanım ve tecrübesine dayanarak geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Fiyat rekabetine dayalı stratejilerin uzun vadede sürdürülebilir olmadığına dikkat çeken Başkan Ardıç, “Çin ve Vietnam gibi ülkelerin sağladığı maliyet avantajı, önümüzdeki 5-10 yılda giderek azalacaktır. Asıl öne çıkacak olanlar; yenilik, tasarım, markalaşma ve sürdürülebilir üretim alanlarına yatırım yapan ve bu eksenleri iş modellerine entegre eden şirketlerimiz olacaktır” dedi.
Ardıç, geleceğin küresel rekabetinde fırsat yakalayabilmek için vakit kaybetmeden birçok alanda harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Akıllı üretim ile CNC makineleri, robotik montaj, 3D tasarım, yapay zekâ destekli üretim planlaması, verimlilik ve kalite, üretim için gerekli gelişim alanlarından bazılarıdır. Diğer taraftan, çevre dostu üretim standartları, geri dönüştürülebilir malzemeler ve karbon ayak izi ölçümleri, ürettiğimiz ürünleri uluslararası pazarda tercih edilen bir noktaya taşıyacak temel bileşenlerdir.”
ARDIÇ: ANKARA’NIN SEKTÖRE LİDER OLABİLECEK POTANSİYELİ VAR
Ankara’da mobilya sektörü, küçük atölyelerde başlayan bir ustalık geleneğiyle şekillenip 1950’lerden itibaren ahşap işçiliğinin inceliklerini kuşaktan kuşağa aktaran, şehrin kültürel ve ekonomik dokusunu inşa eden bir yapıya dönüştüğünü söyleyen Başkan Ardıç, “2000'li yıllara geldiğimizde ülkemizde mobilya sektörü büyümesini sürdürürken, özellikle Ankara’daki işletmeler, yüksek üretim maliyetleri, kentsel dönüşüm kaynaklı alan kısıtları, hammaddeye erişim sorunları ve artan rekabet gibi ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Bu gidişat, sektörün potansiyelinin tam olarak değerlendirilememesine ve Ankara’nın mobilya üretiminde geçmişteki öncü konumunu sürdürmekte zorlanmasına yol açmıştır” dedi.
Uzun yıllar mobilya sektörünün başkenti olan Ankara’nın bugün eski parlak günlerinden uzaklaştığına dikkat çeken Başkan Ardıç, şu ifadeleri kullandı:
“Üretim gücünü ve markalaşma avantajını koruyamayan Ankara mobilya sektörümüz bir değişim ve dönüşüm ihtiyacı içindedir. Günümüzde Ankara mobilya sanayisinin önemli bir kısmı hâlâ çok katlı binalarda, üretim için uygun olmayan fiziki koşullar altında faaliyet göstermektedir. Bu durum hem verimliliği düşürmekte hem de modern üretim teknolojilerinin uygulanmasını zorlaştırmaktadır.”
Ankara’nın yeniden bu sektörde hak ettiği yeri alabilmesi için şehirdeki tüm paydaşların aynı hedef etrafında birleşmesi gerektiğini söyleyen Başkan Ardıç, “Kamu kurumları, yerel yönetimler, biz meslek örgütleri ve üreticiler aynı masada buluşup ortak bir strateji belirlemediğimiz sürece Ankara mobilyasını hak ettiği yere taşıyamayız. Halbuki Ankara’nın hem insan kaynağı, hem sanayi altyapısı, hem de geçmişten gelen tecrübesi ile yeniden sektörde lider olabilecek potansiyeli vardır. Valimizden, belediye başkanımıza, sivil toplum kuruluşlarından meslek örgütlerine, üreticiden ihracatçıya kadar herkes mobilya sektörüne sahip çıkmalı, ortak vizyonla hareket etmelidir” diye konuştu.
ARDIÇ: YENİ UR-GE PROJESİ BAŞLATTIK
Ankara Sanayi Odası olarak mobilya üretiminin dönüşümünde sadece altyapı sağlayıcı değil, stratejik rehber olmayı hedeflediklerini belirten Başkan Ardıç, “Mobilya üreticilerimiz için model fabrika hizmetleri sunuyor, dijital ve yeşil dönüşümü destekleyecek danışmanlık desteği sağlıyor, ulusal ve uluslararası projeler yürütüyor, sanayicilerimizin bilgi ve vizyonunu geliştirecek eğitimler düzenliyor, mentorluk ve uluslararası bağlantı fırsatları sunuyoruz” dedi.
Ankara mobilya markasının küresel pazarda bilinirliğini artırmak ve rekabet gücünü yükseltmek için çalıştıklarını anlatan Başkan Ardıç,
Önceki dönemde başarıyla tamamlamış olduğumuz Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi yani UR-GE projesinin yenisi başlattık. Ankara’da faaliyet gösteren 17 mobilya üreticisi firmamızın katılımıyla yeni UR-GE projesi Odamızca yürütülmektedir” diye konuştu.
UR-GE projesinin, mobilya sektörüne ihracatta yeni pazarlar açma, markalaşma gücünü artırma ve ortak hareket etme kültürü kazandıracağının altını çizen Ardıç, “Firmalarımız eğitim, danışmanlık ve ticaret heyetleriyle üretim ve yönetim kapasitelerini güçlendirirken, uluslararası rekabetçiliklerini de artıracaklardır. Mobilya sektörüne yönelik bu tür proje ve faaliyetlerin artmasıyla Türk mobilyası, dünya pazarında daha güçlü bir marka haline gelecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Ahşabı şekillendiren eller kadar, vizyonu şekillendiren akıllar da önemlidir. Ankara Sanayi Odası olarak o vizyonu birlikte büyütmek için buradayız” diyen Başkan Ardıç, “Mobilya Sektör Buluşmaları”nın sektöre ve Ankara mobilya sanayisinin gelişimi için katkılar sağlamasını diledi.
GÜLEÇ: İHRACATIMIZI 17 KAT ARTIRDIK
MOSFED Başkanı Ahmet Güleç de Ankara'nın sektörde hem üretimin hem ihracatın merkezi olduğunu belirterek, Türkiye mobilya sektörü ihracatının yüzde 80'ini üreten 10 şehirden birisinin Ankara olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin son 20 yılda, tasarımda, kalitede, üretimde dünyada adından başarıyla söz ettiren bir ülke konumuna geldiğini belirten Güleç, "İhracatımızı 17 kat artırdık. Dış ticaret sektörü olan sektörümüz 2000'li yılların başında 100 milyon dolar dış ticaret açığı veriyordu. 2019 yılında dünyada ihracatını artıran birinci ülke ünvanını aldık."
MARKALAŞMA VE İHRACAT PANELİ
Programda, açılış konuşmalarının ardından, Dr. Fatoş Karahasan’ın moderatörlüğünde, Ekonomi Danışmanı Dr. Bader Arslan, İç Mimar ve Tasarımcı Ece Yalım ve Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Ünaldı’nın panelist olarak katıldığı “Markalaşma ve İhracat” başlıklı panelle gerçekleşti.
AB Uzmanı, Endüstriyel Tasarımcı Sezgin Akan’ın “Ankara Mobilyasının Dönüşümü” başlıklı sunumunun ardından MOSFED Başkanı Ahmet Güleç ve ASO Başkan Yardımcısı, TOBB Mobilya Ürünleri Meclis Başkanı Ercan Ata, sektörün sorunları ve gelecek perspektifine ilişkin katılımcıları bilgilendirdi ve soruları yanıtladı.